Vajinal Akıntı Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Vajinal akını durumları, çok sık ve şiddetli olmadığı anlar için bir hastalık belirtisi değildir. Hemen hemen her kadında görülmekte olan vajinal akıntı, bir sağlık problemi olmamakla beraber regl döngüsü içerisinde değişkenlik gösterebilmektedir.

Vajinal akıntının yoğunluğu, şiddeti, kokusu, rengi gibi bazı değişkenlere göre bu durumun hastalık belirtisi mi yoksa normal süreçlerin oluşturduğu bir durum mu olduğu anlaşılabilmektedir. Bunun için öncelikle regl döngüsünü takip etmek ve döngünün hemen öncesi ya da hemen sonrası gibi zaman dilimlerindeki akıntılar normal karşılanmalıdır.

Vajinal Akıntıya Sebep Olan Hastalıklar

Vajinal akıntı belirtileri, pek çok kadın hastalığında görülen belirtilerin başında gelmektedir. Bu hastalıklar şu şekilde sıralanmaktadır:

• Genore (Bel Soğukluğu)
• HIV
• Maya Enfeksiyonu
• PID
• Trichomonas
• Rahim Kanseri
• Şeker Hastalığı
• Vajinit
• Klamidya

Bilinen bu hastalıkların yanı sıra daha pek çok hastalıkta vajinal akıntı belirtisi oluşmaktadır. Hastalıkların yanı sıra gebelik durumunda da gözlemlenebilen vajinal akıntılar, kötü kokulu ya da koyu renkli olduğunda hastalıklara dair belirti içerdiği söylenebilmektedir.

Vajinal Akıntılar Kaç Çeşittir?

Vajinal akıntı çeşitleri; renk, koku, yoğunluk, şiddet gibi farklı faktörler göz önünde bulundurularak ayrıştırılmaktadır. Bu faktörle dahilinde öncelikle vajinal akıntının bir hastalık belirtisi mi yoksa normal döngü mü olduğu tespit edilmektedir. Vajinal akıntılar şu şekilde ayrılmaktadır:

• Beyaz akıntı: genelde çok belirgin olmayan, sık görülmeyen, regl döngüsü içerisinde oluşan akıntı bir hastalık belirtisi değildir. Normal süreç içerisinde hemen hemen her kadında görülebilmektedir.
• Berrak akıntı: Regl döngüsünde farklı olarak günlük rutin içerisinde en sık görülen akıntı türüdür. Fazla hareketli günlerde daha fazla görülebilmektedir.
• Mukus dokulu akıntı: Bir hastalık belirtisi olmamasına rağmen, gebelik zamanını işaret eden bir akıntıdır. Bu akıntının görüldüğü dönemlerde hamile kalma ihtimali daha yüksektir.
• Kahverengi akıntı: Regl döngüsünü bitişinde görülen akıntı türüdür. Hemen ardından gelen beyaz akıntı regl döngüsünün aylık periyodunun tamamlandığına işaret etmektedir.
• Sarı ve yeşil akıntı: Bu akıntı rengi normal karşılanmamakla birlikte kötü bir koku da içeriyorsa bir hastalığın sinyalini veriyor olabilir. Vücut işleyişinde görülen farklı belirtiler de olduğunda kısa sürede bir uzman desteği alınması gerekmektedir.

Vajinal akıntı sınıflandırmalarının içerildiği bu liste içerisinde belirtilmese de bazı durumlarda kanlı akıntı olabilir. Bu akıntı regl dönemi bitişindeyse normal karşılanırken, regl döneminden bağımsız bir zaman diliminde görüldüyse hastalık belirtisi olabilmektedir.

Vajinal Akıntıda Tedavi Şekilleri

Vajinal akıntı için iyileştirici yöntemler, öncelikle akıntının hangi kaynak dolayısıyla oluştuğunun tespit edilmesiyle başlamaktadır. Eğer akıntının teşhisi başka bir hastalık ise o hastalığa yönelik uygulanan tedavi sürecinde akıntı da azalmaya başlayacaktır.

Akıntının alerjik bir durum olduğu durumlarda tedavi yöntemleri daha çok haricen uygulanan ilaçlar ile yapılmaktadır. Fitil, krem ya da jel ile alerjik durumdan kaynaklı akıntı oluşumları engellenebilmektedir.

Enfeksiyon durumlarında oluşan akıntıların yalnızca haricen yapılan tedaviler ile iyileşmesi mümkün değildir. Tedavi sürecinde antibiyotik içerikli hap ya da ilaçların da kullanılması gerekmektedir.

Vajinal Akıntı Nasıl Önlenir?

Vajinal akıntıların önlenmesine yönelik ipuçları, sağlıklı ve hijyenik ortamların oluşturulmasını içermektedir. Bu ipuçları şu şekilde sıralanmaktadır:

• Vajinal akıntı oluşmaması adına temizlik saf su ile yapılmalıdır, sabun ve köpük uygulaması yapılmamalıdır.
• Çok sıcak su uygulanmamalı, ılık su ile temizlik yapılmalıdır.
• Çamaşırların seçiminde pamuklu olmasına özen gösterilmeli, naylon içerikli çamaşırlar kullanılmamalıdır.
• Umumi tuvaletlerin kullanımında dikkatli davranılmalıdır.
• Herhangi bir hastalık durumunda tedavi süreci yarım bırakılmamalı, özellikle antibiyotik alımı hastalık belirtileri geçse bile tamamlanmalıdır.