Mavi Bebek Hastalığı Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
Mavi bebek hastalığı nedir, bebeklerde görülmekte olan bir kalp hastalığı türü ile ilgilidir. Mavi bebek sendromu olarak da bilinen hastalık, kalp ve damar yolları ile ilgili olduğu için organların oksijensiz kalmasına neden olabilmektedir.
Mavi bebek hastalığı, vücudun belirli bölgelerine oksijen gitmediğinde bebeğin mavimsi bir renk almaya başlaması sebebiyle bu şekilde adlandırılmıştır. Bebeklerde oluşan morarmaların renginin bu şekilde olması, organların yeterli kanı almadığını işaret etmektedir.
Bu hastalığın tedavi süreçleri bebeğin gelişim evresinden kaynaklı olarak hızlı bir çözüm gerektirmektedir. Bunun için cerrahi operasyonla hastalığa neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması hedeflenmektedir.
Mavi Bebek Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Mavi bebek hastalığına neden olan faktörler hem gebelik sürecini hem de doğum sonrasını içermektedir. Genel olarak 6 aya varan bebeklerde görülen hastalığa neden olan faktörler şöyle sıralanabilir:
- Suyun gereken miktardan fazla tüketilmesi halinde bu hastalığın oluşma riski bulunmaktadır.
- Nitrat fazlasından kaynaklanan hastalık, nitrat içeren besinlerin de fazla tüketilmesi sonucu ortaya çıkabilmektedir. Örneğin; havuç, ıspanak, lahana, brokoli.
Mavi Bebek Hastalığına İşaret Eden Belirtiler
Mavi bebek hastalığının fark edilmesi, özellikle 6 aylık bebeklerin iyi gözlemlenmesini gerektirmektedir. Mavi bebek hastalığı olan bebekleri şu maddeleri takip ederek fark etmek mümkün olmaktadır:
- Rutin aktiviteler esnasında alışılmadık yorgunluk ya da halsizlik oluşumu
- Morluk olarak oluşmaya başlayan mavimsi görüntülerin parmak uçlarında görülmeye başlanması
- Vücudun belirli uzuvlarında şişkinlikler meydana gelmesi
- Hareket halinde bebeğin vücut renginde maviye dönen bir değişim olması
- Fazla hareket gösteren durumlara nefes tıkanmalarına bağlı olarak bayılma durumlarının gözlemlenmesi
Bu belirtiler, bebeğin vücudunda kan akışının normal işleyişinde olması sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Örneğin yeterli kan pompalanmadığı için vücut şişmekte, hareket halinde çok fazla yorulduğu için bazı morarmalar görülebilmektedir.
Mavi Bebek Hastalığının Tedavi Süreçleri
Mavi bebek hastalığının iyileşmesi, kalp doktoru tarafından konulan teşhisin ardından uygun tedavi süreçleri belirlenerek sağlanmaktadır. Kalp ve kan akışı ile ilgili olduğu için belirtilerin birkaçının bile görülmesinin ardından uzmana başvurmak gerekmektedir.
Uygulanacak tedavi yöntemlerinin içerisinde kesin çözüm sağlayabilecek yöntem, cerrahi müdahalelerdir. Bu hastalık, bebeklerin yeni gelişmekte olan vücut dirençlerinin düşmesine ve akabinde farklı hastalıklarla karşılaşılmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple hızlı bir tedavi gerekmektedir.
Cerrahi uygulamalar içerisinde şant ameliyatı olarak bilinen operasyonda, kan akışının doğru bir şekilde devam edebilmesi için aort damarı ile akciğer arasında oksijen geçişi sağlanır. Bu durumda çocuğun tüm vücuduna oksijen yeterli miktarda ulaşmış olur.
Ameliyat ile tedavi süreçlerinin tamamlandığı gibi bazı durumlarda ameliyat tüm belirtileri ortadan kaldırmaya yetmeyebilir. Bu gibi nadir durumlarda hastalık ile ilişkili olan diğer konular incelenerek farklı bir tedavi yöntemi önerilebilir.
Mavi Bebek Hastalığı Ameliyatı
Mavi bebek hastalığında cerrahi operasyon uygulanması, hastalığın iyileşmesi için tam yeterli değildir. Bebek ameliyat sonrasında rahatlasa da yaşam süreci içerisinde hastalığının belirtilerinin tekrar görülmesi söz konusu olabilmektedir. Bunun için düzenli doktor kontrolleri hastalığın ameliyat sonrası önemli tedavi kriterlerinden birisidir.
Mavi bebek hastalığı ameliyatı sonrasında, hastalığın ve ameliyat sürecinin aşamasına bağlı olarak doktorun birtakım önerileri bulunabilir. Bu öneriler içerisin çocuğun hareketli aktiviteleri yapma süresi ya da zamanı belirlenmektedir. Bu öneriler iyileşme sürecinin önemli ayrıntıları olarak bilinmektedir.
Ameliyat sonrasında alınacak bir diğer önlem ise enfeksiyon içerikli bir hastalığa yakalanmasını önleyebilmektir. Ameliyat sonrası vücut direncinin düşük olması enfeksiyon almaya sebebiyet vermektedir. Özellikle ağız yoluyla alınan enfeksiyonların önenmesi için ağız ve diş hijyenine yönelik dikkatli davranılması gerekmektedir.